Gerçeklik Terörü; Periferi Kollektifin Yıkım 2011 ile yarattığı karşıt kültür hareketini büyütmek için tartışmaya/eyleme açtığı bir kavramdır. Gerçeklik Terörü, aynı zamanda Mayıs 2012'de peşi sıra 3 mekanda açılacak "majör" sergiler, performanslar, sokak müdahaleleri, tartışma ve forumlarla gündelik hayatla buluşma perspektifindeki etkinliklerin tümünün üst başlığıdır.
29.3.12
27.3.12
Siber Gnosis -3- Yayında!
Periferi Kolektif’in bağımsız, avangard mecmua projesi Siber Gnosis 3. Sayısı ile okurunun takdirine çıkıyor. Siber Gnosis’in yeni sayısı Gerçeklik Terörü etkinliklerinin gerek poetik, gerekse de teorik zeminini yoklamaya devam ediyor.
Artık bir Siber Gnosis klasiği haline gelen, her sayımızı süsleyen koleksiyon eklerinin bu sayıda bizim için çok “özel” bir konuğu var. Yıkım/Destruction 2011 sergi alanımıza Alanya L tipi Cezaevinden gelen mektubun özel baskısını paylaşmaktan mutluyuz. Yıkım sergisini basın vasıtası ile takip eden Serdar Sıvacı’nın kadim Maya mitlerinden yola çıkarak cezaevi koşullarında üretiği nadide “artbrut” örneklerini içeren bu dosya, ilk kez gün ışığına çıkıyor.
Yeni sayının diğer önemli bir dosyası ise İngiliz Pop Sanatının öncülerinden Paolozzi ile Gerçeküstücü bilimkurgunun yaratıcı J.G. Ballard arasında geçen uzun mülakat. Amerikan eksenli pop sanatının çok ötesinde, muhalif ve avangard İngiliz Pop sanatı ve o dönemin ruhunu yansıtan bu metne Eda Gecikmez’in cyberpunk kapak tasarımı eşlik ediyor.
İçerik:
Ekmeğin Felsefesi (yada defne ormanı altında Likya yıkıntıları) Emre Zeytinoğlu
Radikal Teori Feral Faun
Angye Gaona “olayı Karşısında Kayıtsız Şartsız Dayanışma- Rio de la PLata Sürrealist Grup
Kurgusal Çizimler Eduardo Paolozzi & J. G. Ballard
Gerçeklik Terörüen Karşı İlk Yardım Çantası Rafet Arslan
Ütopya Koleksiyonu Pınar Öğrenci
Şuuraltı Operasyonları İçin Yanlış Fragmanlar Alper T. İnce
Görseller:
Dilara Akay, Defter Kazıyıcılar Kooperatifi, Zeynep Beler, Alex Januario, OnstOn, Luk Berghe, cins, Nur Çelik, Rafet Arslan
Şiirler:
Ela Dinçer, Semih Yıldız, Alper T. İnce
Rüya Kayıtları:
Hande Koçak
Bilimkurgu öykü:
Ali Kartal
Satış Noktaları/İstanbul:
Mefisto İstiklal Cad.
Edisyon
Mefisto Kadıköy
Ps: Anadolu içi dağıtım kısa süre sonra paylaşılacaktır.
25.3.12
23.3.12
Gerçeklik Terörü/Periferi Kolektif
Periferi Kolektif; Yıkım/Destruction 2011 sergisinde açtığı tartışmayı Gerçeklik Terörü başlıklı yeni etkinliklerle büyütüyor. Rafet Arslan ve Alper T. İnce’nin koordine ettiği uluslararası katılımlı sergiler, Mayıs ayının başında Depo, Mars ve Asfalt Kadıköy’de açılıyor.
Geçtiğimiz yılın en çok ses getiren sergilerinden Yıkım/Destruction 2011’i oluşturan ekip; 17’si yurtdışından toplam 65 sanatçının katılımıyla; çok farklı disiplinlerden sanatçı ve yapıtları yine bağımsız, hamisiz, -sponsor-suz kolektif bir duruş ile yan yana getiriyor.
Gerçeklik Terörü; gerçeğe dair son kalıntıların gündelik hayattan silindiği bir dünyada sanat ve hayata karşı sorgulayıcı, şiirsel ve yıkıcı bir dil ve estetik oluşturmayı amaçlamaktadır. Sanat ile piyasanın, medya ve sansürün, politika ve pornografinin iç içe geçip oluşturdukları sahte gerçekliklere karşı bir varoluş mümkün mü?
Gerçeklik terörü” , güncel sanat pratiklerinin şiirsel yıkıcı üslubu ile sizleri inançlarınızı sorgulamaya, içinde yaşadığınız ve gerçek olarak varsaydığınız dünyayı yadırgatmaya ve tüm karamsarlığına rağmen yeni gerçekliklerin, yeni olasılıkların, başka dünyaların kapılarını aralamaya çağırıyor.
Yeni bilinç/insan için yeni bir dilin, estetiğin ve hatta evrimin tetiklenmesi, mutasyonun politikası!
http://gerceklikteroru.blogspot.com/
*
Sergi Künyesi:
Gerçeklik Terörü
4/26 Mayıs 2012-İstanbul
Genel Etkinlik Açılışı:
Depo/ 4 Mayıs 2012- 18:30
Sergi Açılışları:
Depo/4 Mayıs Cuma
Mars/4 Mayıs Cuma
Asfalt/9 Mayıs Çarşamba
Koordinatörler: Alper T. İnce& Rafet Arslan
Sanatçılar:
Ahmet Doğu İpek
Ahmet Şık
Alfred Dong
Ali Mete Sancaktaroğlu/defter kazıyıcılar kooperatifi
Alper Kırklar
Alper T. İnce
AltKomşu
Armanc Yıldız
Ayşe Özkan
Azra Deniz Okyay
Bahadır Yıldız
Burçak Konukman
Bülent Demirağ
Cecile Wesolowski
cins
Clement Cogitore
Deniz Beşer
Deniz Pireci
Dilara Akay
Dilara Hançer
Dina Goldstein
Dragos Badita
Dragos Platon
Eda Gecikmez
Elin Magnisson
Elsa Ledoux
Emine Çorduk
Emre Zeytinoğlu
Eric Bragg
Erol Eskici
Fahrettin Örenli
Ferhat Özgür
Fulya Çetin
Halil Vurucuoğlu
Hayali
Hüseyin Rüstemoğlu
Jana Brike
Johanna Reich
Karahan Kadırman
Kazım Şimşek
Komet
Leyla Emadi
Leyla Gediz
Maria Sundby
Mario Asef
Matt Hearing
Mehmet Çeper
Murat Germen
Nalan Yırtmaç
Nazan Azeri
Necla Rüzgar
Neil Coombs
Nejat Satı
Neus Peres
Nur Koçak
OnstOn
Orhan Cem Çetin
Özgür Öztürk
Özgür Yaşaroğlu
Pınar Öğrenci
Rad
Rafet Arslan
Serkan Yüksel
Simona da Poza
Yaprak Gözeker
Yeşim Akdeniz
Yeşim Şahin
Yudi Suhari
Yukiko Shimuzu
Wide
Zeynep Beler
Yazarlar:
Barış Acar
Fırat Arapoğlu
Murat Üstübal
15.3.12
YALINAYAK ŞİİRDİR
1.Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim
Emrazı Zühreviye Hastanesi'ne kapatıldı anamız
Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır
Şeker atar hâlâ mazgallardan Cankurtaran'da
Acı Bacı'nın acı bilmez uçurtma çocuklarına
Yıl sonu müsamerelerine kimler çıkarılmaz?
2.Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim
Babamız dövüldü güllabici odunlarla tımarhanede
Acaba halk nedir diye düşünür arada işittiği
Dudullu'dan tâ Salacak'a koşarak alkışlayalım
Fazla babalarıyla dondurma yiyen çocukları
Hangi çocukların neye imrenmesi yalınayak şiirdir?
Ece AYHAN
ps: gerçeklik terörü'nün usta anlatıcısı Ece'ye saygıyla...
Emrazı Zühreviye Hastanesi'ne kapatıldı anamız
Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır
Şeker atar hâlâ mazgallardan Cankurtaran'da
Acı Bacı'nın acı bilmez uçurtma çocuklarına
Yıl sonu müsamerelerine kimler çıkarılmaz?
2.Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim
Babamız dövüldü güllabici odunlarla tımarhanede
Acaba halk nedir diye düşünür arada işittiği
Dudullu'dan tâ Salacak'a koşarak alkışlayalım
Fazla babalarıyla dondurma yiyen çocukları
Hangi çocukların neye imrenmesi yalınayak şiirdir?
Ece AYHAN
ps: gerçeklik terörü'nün usta anlatıcısı Ece'ye saygıyla...
14.3.12
13.3.12
12.3.12
REALITY TERROR -1 contemporary call-
We all very well know that things we perceive to be real today, almost everything we attribute a meaning to, as well as labels, identities and belongings attached to us, are not absolute or infinite. It is necessary to rethink and question our daily experiences on the basis of not only human affairs but also in terms of the relation we establish with the ever-developing technology of our day.
The information bombardment we experience each day, thanks to television programs, commercials, clichés of the fashion and entertainment industries, sweeps away all there is that is ours. Continuously habits, belongings, identities and meanings undergo an ever accelerating deconstruction. Different political parties and opinions increasingly become indistinguishable. Daily lives ruled by so-called discourses of democracy begin to resemble each other all over the world. After ideologies and every cultural, sexual or political identity we ever fought for in the past, have lost their meaning, a variety of identities and belongings now seem to appear in front of us only reduced to a form of “life style” and “image” ranging from leftism to nationalism, from homosexuality to religiousness. Due to these similarized daily images transformed into some sort of pornography, we are on the verge of facing a new kind of pressure, censorship and attack which we can call the “reality terror”.
We are deliberately suggesting this metaphor of “reality terror” with the intention of uneasing you about the world we believe to be living in and seem to have an endless faith to be for real. For the boundary between reality and fiction has long been destroyed and overstepped, therefore here we are left, with no reality or basis to give as a reference to any meaning or value we believe in.
In a world where almost everything can be reduced to images, can it be that the meaning of politics, economy, sexuality and art has vanished forever? Explosions of words replaced by censorship, logic of production assuming limited resources replaced by consumption frenzy; in other words the “reality terror”. Up to what extent are we expecting this to go on? Will we be able to remove the masks of this “reality terror”?
“Reality terror” is a mask that hides the fading away of our differences and our dream of a another world under some so-called discourses of diversity and pluralism starting to be mentioned more and more frequently each day. “reality terror” is a tyranny of the majority, it is an apparatus we can call the “society–grinder”, it’s a routine, it is a apathetical polyphony. It is an imposition to familiarize us to pain, silence, lies, helplessness, a reflex to go with the crowd. With each passing day, our lives are becoming more and more ordinary, vulgar, similar.
Well then, is it possible in the midst of this darkness, to create a zone for radical subjectivity and new collectivities arising from within; are new autonomic and auratic spaces still possible? How will independent art-life practices be experienced apart from market, media conditions and political power?
Pierre Naville made a call to surrealists and communists in the 1930s to organize pessimism. Yet a contemporary graffiti in Bogota summarizes the point Zeitgeist has come to reside nowadays: let’s save pessimism for better days!
“Reality terror”; with the poetic destructive/subversive touch of contemporary art practices, is inviting you to question your beliefs, feel an estrangement for the world we live in and assume to be for real, and despite all its bitterness asks you to unveil new realities, new possibilities, other alternative worlds.
The triggering of a new language, aesthetics and even an evolution for a new conscience, for a new human being; the politics of mutation!
On behalf of Periferi Kolektif (Periphery Collective)
Alper T. Ince & Rafet Arslan
July/October 2011
Translated by: Tuna Poyrazoglu
The information bombardment we experience each day, thanks to television programs, commercials, clichés of the fashion and entertainment industries, sweeps away all there is that is ours. Continuously habits, belongings, identities and meanings undergo an ever accelerating deconstruction. Different political parties and opinions increasingly become indistinguishable. Daily lives ruled by so-called discourses of democracy begin to resemble each other all over the world. After ideologies and every cultural, sexual or political identity we ever fought for in the past, have lost their meaning, a variety of identities and belongings now seem to appear in front of us only reduced to a form of “life style” and “image” ranging from leftism to nationalism, from homosexuality to religiousness. Due to these similarized daily images transformed into some sort of pornography, we are on the verge of facing a new kind of pressure, censorship and attack which we can call the “reality terror”.
We are deliberately suggesting this metaphor of “reality terror” with the intention of uneasing you about the world we believe to be living in and seem to have an endless faith to be for real. For the boundary between reality and fiction has long been destroyed and overstepped, therefore here we are left, with no reality or basis to give as a reference to any meaning or value we believe in.
In a world where almost everything can be reduced to images, can it be that the meaning of politics, economy, sexuality and art has vanished forever? Explosions of words replaced by censorship, logic of production assuming limited resources replaced by consumption frenzy; in other words the “reality terror”. Up to what extent are we expecting this to go on? Will we be able to remove the masks of this “reality terror”?
“Reality terror” is a mask that hides the fading away of our differences and our dream of a another world under some so-called discourses of diversity and pluralism starting to be mentioned more and more frequently each day. “reality terror” is a tyranny of the majority, it is an apparatus we can call the “society–grinder”, it’s a routine, it is a apathetical polyphony. It is an imposition to familiarize us to pain, silence, lies, helplessness, a reflex to go with the crowd. With each passing day, our lives are becoming more and more ordinary, vulgar, similar.
Well then, is it possible in the midst of this darkness, to create a zone for radical subjectivity and new collectivities arising from within; are new autonomic and auratic spaces still possible? How will independent art-life practices be experienced apart from market, media conditions and political power?
Pierre Naville made a call to surrealists and communists in the 1930s to organize pessimism. Yet a contemporary graffiti in Bogota summarizes the point Zeitgeist has come to reside nowadays: let’s save pessimism for better days!
“Reality terror”; with the poetic destructive/subversive touch of contemporary art practices, is inviting you to question your beliefs, feel an estrangement for the world we live in and assume to be for real, and despite all its bitterness asks you to unveil new realities, new possibilities, other alternative worlds.
The triggering of a new language, aesthetics and even an evolution for a new conscience, for a new human being; the politics of mutation!
On behalf of Periferi Kolektif (Periphery Collective)
Alper T. Ince & Rafet Arslan
July/October 2011
Translated by: Tuna Poyrazoglu
6.3.12
Gerçeklik Terörü -kısa bülten-
Gerçeklik Terörü etkinlik/sergilerimizin 3 ev sahibi mekanı Depo, Mars ve Asfalt Kadıköy olarak kesinleşmiştir. Yaklaşık 60 sanatçının yer aldığı Net yurtiçi/dışı katılımcı sanatçı listesi 1 hafta içerisinde açıklanacaktır.
Sergi startı 4 Mayıs günü Depo ve Mars'ta, 8 Mayıs günü ise Asfalt'ta verilecektir. Etkinlikler; metinler, toplantılar, performanslar, blog, tartışmalar, olarak aylar öncesinde başladı. Sergi açılış öncesi kollektif üretimler, Peyote ve İzmir Hayalbaz da performans geceleri, radyo sunum ve performansları, fanzin, sokak performans ve müdahaleleri ile genişleyecektir.
Gerçeklik Terörü, sanattan hayata politikadan medyaya gündelik hayatımızı işgal eden sahte gerçekliklere karşı bir karşıt kültürel imge/söylem oluşturmaya soyunmuş, bağımsız ve kollektif bir hamledir.
Periferi
Sergi startı 4 Mayıs günü Depo ve Mars'ta, 8 Mayıs günü ise Asfalt'ta verilecektir. Etkinlikler; metinler, toplantılar, performanslar, blog, tartışmalar, olarak aylar öncesinde başladı. Sergi açılış öncesi kollektif üretimler, Peyote ve İzmir Hayalbaz da performans geceleri, radyo sunum ve performansları, fanzin, sokak performans ve müdahaleleri ile genişleyecektir.
Gerçeklik Terörü, sanattan hayata politikadan medyaya gündelik hayatımızı işgal eden sahte gerçekliklere karşı bir karşıt kültürel imge/söylem oluşturmaya soyunmuş, bağımsız ve kollektif bir hamledir.
Periferi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)